Sayısız Kelebekler Şehri

Kategori: PANAMA
Yazar: DxTravel
Tarihi: 30.07.2018

Bir rüzgar esintisi gelir Okyanusun bir ucu olan Avrupa’dan. Sonra bir yel yüzünüze çarpar diğer ucu olan Asya’dan. Kültürler değil ama kokusu siner Panama’ya iki kıtanın. Zira kanalı iki ayrı dünyayı birbirine bağlar aslında. Kendisi ise ne Asya’dır ne Avrupa.Sonuçta Amerika’nın tam ortasında, tropikal bir cennetin tam kalbine gelmişsinizdir Panama’da. Kalbinizde ‘Sayısız Kelebekler’in kanat çırpışı duyulur. Yerel dil yanılmaz. Bu şehre neden bu adı taktıkları bellidir. Aşktır aslında Panama. O sebeple ‘Sayısız Kelebekler’ denir buraya. Yeni yerler görmeye, eşsiz plajlarda zaman geçirmeye, doyumsuz mimarinin, müzelerin ve sınırsız gece hayatının tadını çıkarmaya olan bir aşk. Ne baharatın en de acının tadı kalır dilinizde. Zira dar sokaklarının verdiği hazzı, yemeklerindeki acı alıp götüremez. Olsa olsa Panama’ya olan iştahınızı açar. Casco Viejo’dan çıkartır sizi yolculuğa, Kayıp Şelale’de doğa anaya tekrar aşık eder Panama. Bu rüzgarla Biomuseo’da yeşilin her rengine, binanın mimari yapısına tutuluverirsiniz. Ve sonunda da Panama Şehri’ne olan tutkunuzu haykırmak için Ancon Tepesi’ne çıkarsınız. Giderken yanınızda Panama’dan bir şey olsun derseniz ise sınırsız ve gümrüksüz alışverişin kollarında bulursunuz kendinizi. Panama Kanalı nasıl gemileri kucağında bir bebek gibi bir okyanustan diğerine taşıyorsa Panama Şehri de sizi aynı şekilde bir mutluluktan diğer mutluluğa taşır. Yapmanız gereken tek şey kendinizi ona teslim etmek.